ALZHEIMER DE HASTA YAKINI OLMAK

ALZHEİMER’ DE HASTA YAKINLARI – 1
Tüm kronik, tedavi edilemeyen ve ölümcül hastalıklarda olduğu gibi, Alzheimer Hastalığı’nda da, hem hasta bakımı hem de toplum sağlığı açısından, hasta yakınının dikkatle ele alınması gerekir. Çünkü Alzheimer hastalarının yakınları, sözü edilen hasta yakınlarının yaşadığı zorluklara ek olarak hastalığın doğasından kaynaklanan çok daha farklı ve başedilmesi çok daha zor sorunlar yaşamaktadırlar. Alzheimer’li hasta yakınlarının yaşadığı sorunları çok genel olarak iki ana başlıkta toplayabiliriz:
1. Psikolojik sorunlar
2. Hasta bakımına ait pratik sorunlar
PSİKOLOJİK SORUNLAR
Hastalık tanısı konduğu andan itibaren, hatta tanı koyma süreci içinde yaşanan sorunlar daha çok psikolojik sorunlardır. Aileden birine (eş, ana-baba, kardeş) Alzheimer tanısı konması öncelikle sevilen bir kişinin amansız bir hastalığa yakalanmış olmasının üzüntüsünü yaşatır hasta yakınlarına. Bunun hemen ardından ya da eş zamanlı olarak özellikle ileri yaşlardaki aile bireyleri kendileri için, gençler ve çocuklar da sağlıklı ebeveynleri için hastalık endişesi yaşamaya başlarlar. Hastalığın genetik geçişli olacağı korkusu ve zihinsel kayıpların normalden zor ayırt edilebilecek unutkanlıklarla başlaması başlıca endişe nedenleridir. Yakınlar kendilerindeki en küçük unutkanlıkları dikkatsizlikleri abartılı bir biçimde “Eyvah! Galiba ben de başlıyor” kaygılarıyla karşılarlar. Bu aşamada hasta yakınlarının; hastalığın nedenleri, genetik faktörlerin etkisi, dış faktörlerin (üzüntü, stress vb.) etkisi gibi konularda çok iyi bilgilendirilmeleri gerekir.
Hastalığın kabullenilmesi aşamasında bununla ilgili olarak, ilerleyen aşamalarda da hastaya bakımla ilgili olarak ÇARESİZLİK sıkça yaşanan bir duygudur. Bazı yakınlar ortaya çıkan hastalığa, kendi yaptıklarının ya da yapamadıklarının, hastayı önceden üzen bir durumun, fiziksel bir hastalığın sebep olup olmadığı konusunda ciddi kuşkular taşırlar. Böylece hastalıktan sorumlu olduklarını düşünebilir ve SUÇLULUK DUYGULARI yaşarlar. Bu duygu hastalığın orta ve ileri evrelerinde, hastaya bakım nedeniyle, bakan kişinin kendi yaşamına dair kayıplarının farkına vararak, gizli ya da açık hastaya yönelik kızgınlık yaşadığında da ortaya çıkar. Bazıları hastaya, hastalığa ya da ‘kadere’ büyük ÖFKE duyabilirler. Ve öfke duygusunun sonucu olarak da (çünkü, hasta bu öfkeyi hak edecek bir şey yapmamıştır, Tanrı’ya kadere isyan edilmemelidir) suçluluk duyguları yaşayabilirler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.