Kanser Sözlüğü

Kanser tedavi sürecinde anlamını bilmediğimiz bazı terimler kullanılmaktadır. Süreci yaşayanların zorlanmaması için kanser terimler sözlüğü oluşturulmuştur.

Türkiye Kanser Derneği tarafından oluşturulan bu listeye blogumuzda yer veriyoruz.
a


Adjuvan tedavi: Kanserli hücreleri öldürmeye yönelik ilk tedaviye ek olarak verilen kemoterapi, radyasyon ve hormonal tedaviler ya da bunların birleşimi, yardımcı ek tedavi. Genellikle cerrahi tedaviden sonra kanserin geri gelmemesi için yapılan tedaviye bu ad verilir.

Aile Geçmişi Ve Genetik Risk
: Kişinin ailesinden birinin hastalığa yakalanmış veya atlatmış olması, kişide kanser riskinin artmasının nedeni olabilir.


Akciğer kanseri

Akit: Allojenik KİT (doku uyumlu vericiden alınan iliğin hastaya verilmesi)

Akut: Hızlı, kısa süreli

Alfa-fetoprotein (ALP): Germ hücreli tümörlere özgü biyokimyasal gösterge

Alopesi: Saç kaybı       

Alternatif tıp: Tıbben kabul edilmiş tedaviler dışındaki, tamamlayıcı tedaviler

Analjezik: Ağrı kesici

Anemi: Kansızlık

Anksiyete: Endişe

Anoreksi: İştahsızlık

Antiemetik: Kusma önleyici

Antienflamatuar: İltihap (yangı) azaltıcı

Antioksidant: Oksitlenmeye karşı koruyucu


b


Benign: İyi huylu, selim, adenom.Kanser şüphesi olmayan hücre. Büyümenin vücudun diğer bölümlerine sıçramayacak olması

Biyolojik tedavi: Bedenin savunma sistemini uyararak tedavi etme yöntemi

Biyopsi: Teşhis koymak amacıyla, hücre ve doku örneği alınması. Alınan parçaların mikroskop altında incelenmesi. Biyopsinin iğne yardımıyla yapılmasına iğne biyopsisi adı verilir. İnce ya da kalın iğne biyopsisi olabilir.

Blast: Hücrelerin olgunlaşmamış anormal şekli

Brakiterapi: Doğrudan tümöre yada çok yakınına radyoaktif madde yerleştirilmesi (implantasyonu) ile yapılan internal tedavi biçimi. Bazı durumlarda internal radyasyon tedavisi denir.

Böbrek kanseri

BT Bilgisayarlı tomografi: X ışını aracılığı ile görüntüleme



c-ç



Carcinoma İn Situ (CSI): Yanlız hücrelerde başlayan, başka dokulara veya vücudun başka bölümlerine sıçramamış kanser türü.

Cilt kanseri

Çocukluk çağı kanseri

d

Destek tedavi: Kemoterapinin yan etkileriyle savaşta kullanılan tedaviler

Diagnoz: Tanı

DNA: Kromozomlarda genlerin temel yapısı



e



Ekimoz: Deride geniş morluklar, kanamalar

Eksternal (dışarıdan) ışınlama: Kanser hücrelerine yüksek enerjili ışın vermeyi amaçlayan bedenden belli uzaklıktaki bir cihazdan yapılan tedavi.

Ekstravazasyon: Damar dışına ilaç veya serum sızması

Emboli: Damarı tıkayan pıhtı

Enflamasyon: İltihap, yangı

Endometrium kanseri


Evreleme: Vücuttaki yayılımına göre kanser hastalığın derecesinin belirlenmesi 


f



Fibroid: Genellikle uterusta bulunan iyi huylu tümördür.

Florid: Dişlerin zarar görmesini engelleyen kimyasal bileşim.

Folik asit: Hücre çoğalmasında etkili bir vitamin

Fotosensivite: Işığa aşırı duyarlık



g

Gamma knife – Cyber knife: Küçük bir alanda gama ışınları odaklanarak tedavi

Gen: Kromozomu oluşturan kalıtım bilgilerini taşıyan yapılar

Gen Tedavisi: Kalıtsal hastalıkları gen nakli yaparak düzeltme

Gen Testi: Kalıtsal hastalıkları bozuk geni arayarak bulma

Gray: Radyasyonda emilen doz birimi ( 1 Gy = 100 Rad)


h



HDR Brakiterapi: Yüksek dozlu uzaktan yüklemeli, internal radyasyon tedavisi

Hematolog: Kan bilim uzmanı

Hemogram: Tam kan sayımı

Hiperkeratoz: Deride aşırı kalınlaşıp sertleşme

HLA tiplemesi: Kemik iliği nakli için hastadan ve yakınlarından kan alınarak doku grubu antijenlerinin belirlenmesi



ı-i-j



İncebağırsak kanseri

İmmun sistem: Bağışıklık sistemi

İmmunoterapi: Bağışıklığı artırıcı ilaçlar ile tedavi

İnsidans: Sıklık

İnternal ışınlama: Radyoaktif madde içeren taşıyıcıların dokuya yerleştirilerek yapılan tedavi.

İnterstisyel tedavi: Radyoaktif maddenin doku içine yerleştirilmesi ile yapılan tedavi.

İntra-operatif ışınlama: Eksternal tedavinin bir çeşidi. Cerrahi ile aynı anda tümör yatağına ve çevresini yüksek dozlar kullanılarak yapılan ışınlama.

İntrakaviter tedavi: Radyoaktif maddenin beden boşluklarına yerleştirilmesiyle yapılan tedavi.

İntramüsküler (İM): Kas içine

İntratekal (İT): Beyin-omurilik sıvısı içine

İntravenöz (İV): Damar içine

İnvazif: Yayılımcı

İnvaziv Kanser: Kanserin vücudun belirli bir bölümünde oluşması ve diğer dokulara yayılmasıdır.

 

k


Kanser

Kan kanseri

Karaciğer kanseri

Karsinojen: Kanser yapıcı

Karsinom: Kötü huylu, habis, malign

Kateter: Sıvıların bedene girmesini sağlayan, kanala takılan tüp.

Kemoterapi: Kanser hücrelerini etkileyen ilaçlarla yapılan tedavi.

KİT: Kemik iliği transplantasyonu, ilik nakli (AKİT: Allojenik KİT, OKİT: Otolog KİT)

Klinik Çalışmalar: Gerçek hastaları kapsayan araştırmalardır.



Kolon kanseri

Kolonoskopi: Uzun, esnek ve ucunda kamera, ışıklı, kesme ve toplama düzeni bulunan ve makattan girilerek kalın barsaktakianormalliklerin taramasının    yapılması ve incelenmesidir.

Kolposkopi: Büyüteçli bir alet yardımıyla rahim ağzının gözlenmesi ve incelenmesidir.

Konstipasyon: Kabızlık

Konvansiyonel tedavi: Bilinen standart tedavi biçimi

Kromozom: Kalıtım materyeli

Kronik: Uzun süreli, yavaş gelişen



l


Lampektomi: Sağlıklı bir hücreye yayılabilen tümörün çevreden az miktar dokuyla birlikte çıkartılması (genellikle meme kanserinde kullanılır)

Laparoskopi, laparatomi: Vücut boşluklarının cerrahi olarak açılarak veya bir boru ile girilerek tetkiki, gerekirse tedavisi

Lenf bezleri: Vücutta savunma hücrelerini üreten bezler

Lenfoma: Lenf sisteminden kaynaklanan kanser türü

Lob: Parçalı organlarda bölüm, kısım (Akciğer lopları, Karaciğer lopları vb.)

Lökopeni: Akyuvar sayısı düşüklüğü

Lomber ponksiyon: Beyin omurilik sıvısını incelemek için belden iğne ile sıvı alınması

Lösemi: Kan kanseri. ALL (Akut lenfoblastik lösemi); AML (Akut myeblastil lösemi); 

KML (kronik miyeloid lösemi)

m


Malignant (Kötü Huylu): Habis, karsinom. Kötü huylu kanserli hücrelerin oluşması ve bu hücrelerin vücudun diğer bölümlerine sıçrayabilmesi.

Mamografi: Anormal durumların kontrolü için memenin röntgen filminin çekilmesidir.

Mastektomi: Kanserin bulaştığı göğsü almaya yönelik yapılan cerrahi müdahale, meme ameliyatı.

Medikal onkoloji uzmanı: Kanseri kemoterapi ile tedavi etmeye çalışan hekim.

Melenoma: Deriye rengini veren hücrelerin içinde kanserli hücrelerin bulunduğu deri kanseri türüdür.



Meme kanseri

Metastaz: Kanserli hücrelerin kan-lenf damarları veya komşuluk yoluyla diğer organlara yayılması



Mide kanseri

Morfin: Kuvvetli ağrı kesici

MR Manyetik Rezonans: Mıknatıs ve radyo dalgaları aracılığı ile görüntüleme


n


Neoadjuvan Tedavi: Radyasyon ve kemoterapinin cerrahi müdahaleden önce verilmesi.

Nodül: Küçük hastalık şüphesi olan kitle

Nonmelenoma: Melenom olmayan deri kanseri türüdür.

Nötrofil: Akyuvarların enfeksiyonlara karşı savunmada önemli bir grubu

Nötropeni, Febril nötropeni: Akyuvarların bir bölümü olan nötrofil denen parçalı hücrelerin azalması. Bu azalma ateşli ise febril nötropeni adını alır.

Nüks: Tekrarlama,

 


o-ö

Onkolog: Kanser bilim uzmanı

Onkoloji uzmanı: Kanser tedavisinde üst ihtisas yapmış, uzmanlaşmış doktor.

Opioid: Uyuşturucu ilaç

Oral: Ağız yolu ile

Özel Prostat Antijen Ölçümü: Kandan yapılan ve prostat kanserinin erken tanısında kullanılan bir testtir.

 p-q



PSA : Prostat kanserinin erken tanısında kullanılan ‘Prostat Antijen’ testi.

Palyatif Bakım: Kişinin yaşam kalitesini arttırmaya yönelik, geçici yarar sağlamak üzere yapılan tedavi.



Pankreas kanseri

Pap Smear: Rahim ağzını değerlendirmek, enfeksiyon ve kanser aramak için yapılan inceleme.

Parsiyel Remisyon: Tümör boyutlarının ilk boyutlarından en az ½’den fazla küçülmesi

Patolog: Kanserli dokuyu mikroskopla inceleyip tanı koyan bilim adamı

Perfüzyon: Sıvının damar yolu ile verilmesi

Periferik: Kan yayması.Kan hücrelerinin çevre kanından alınıp, boyanıp mikroskopta incelenmesi

PET (Pozitron Emisyon Tomografisi): Bir nükleer tıp yöntemi ile bilgisayarlı tomografinin birlikte kanserli hücrelerin belirlenmesine ve değerlendirilmesine dayanan görüntüleme yöntemi.

Polip: Genellikle iyi huylu olarak içi boş organlarda (ince barsak, kalın barsak, mesane gibi) gelişen tümörlerdir. Bazısının kötü huylu kansere çevirme olasılığı vardır

.

Prognoz: Hastalığın nasıl ilerleyeceğini ve iyileşme ihtimalini belirtmek için kullanılan bir terimdir.



Prostat kanseri

Protez: Bedene sonradan eklenen insan yapısı organ. Meme, bacak protezi gibi.


 r


Radyasyon: Parçacık ışın demeti ya da dalgalar yoluyla taşınan enerji.

Radyasyon fizikçisi:

 Radyoterapi tedavisinde tedavi dozu ve mikdarını hesaplıyan fizik uzmanı.

Radyasyon onkolojisi uzmanı

: Radyoterapi tedavisinde uzmanlaşmış doktor. 

Radyoterapi: Yüksek enerjili ışınların kullanılması ile kanserli hücrelerin bölünmesinin ve çoğalmasının önlenmesidir.



Rahim kanseri

Refrakter hastalık: Kanserin tedaviye dirençli olması durumu

Remisyon: Hastalığın belirti ve bulgularının geçici veya sürekli olarak ortadan kalkması

Risk Faktörleri: Kişilerin, alışkanlıklar (sigara alkol gibi) veya genetik ve aile geçmişi sebepleriyle hasta olma ihtimalinin, riskinin artması.

 s-ş


Sarkoma: Bir çeşit bağ dokusu kanseri

Selim (benign) tümör:

 Kanser olmayan ve bedenin diğer organlarına sıçramayan iyi huylu tumor.

Semptom: Belirti

Serebral, Kranial: Beyine ait

Simülasyon:

 Tedavi edilecek alanı belirlemek, işaretlemek ve planlamak için yapılan işlemler.

Sintigrafi: Radyoizotop enjekte edilerek görüntüleme

Sistemik hastalık: Tüm vücudu ilgilendiren veya vücuda yayılmış hastalık

Stabil hastalık: Hastalığın tedavi sonrası iyileşmeme veya kötüleşmeme, aynı kalma durumu

Steroid: Kortizon. Tedavide kullanılan bir çeşit hormon

Stomatit: Ağız yarası

Subkutan (SC): Derialtı

Sürvi: Sağkalım



  t



Teleterapi: Radyasyon kaynağının bedenden belli uzaklıkta olması sağlanarak yapılan tedavi.

Transplantasyon: Organ nakli

Trombosit: Kanın pıhtılaşmasını sağlayarak kanamayı durduran özel kan hücreleri.

Tümör marker: Tümör belirleyici, gösterge (AFP, CEA gibi)

Tümör, Ur, Neoplazma: Hücrelerinin kontrolsüzce gereğinden fazla çoğalarak oluşturdukları iyi ya da kötü huylu kitle

Tomografi (Bilgisayarlı Tomografi, BT) : Röntgen ışınları kullanılarak vücudun içinin görüntülenmesi

 

u-ü-v-y-z
US Ultrasonografi: Ses dalgaları aracılığı ile görüntüleme

X-ışınları:  Düşük enerjilerde hastalığı tanımada, yüksek enerjilerde kanseri tedavi etmede kullanılan radyasyon.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.