KATARAKT TANI VE TEDAVISI

KATARAKT
Göze gelen ışınları kırarak, ağ tabakaya düşüren ve görüntünün net bir şekilde oluşmasını sağlayan yapıya göz merceği denir. Bu merceğin iki yüzü de dışa doğrudur. Esnek bir yapıda olduğundan çapı değişebilir ve böylece yakına ya da uzağa bakarken, kendi çapını ayarlayarak görüntünün net bir şekilde oluşmasını sağlar. Lens de denen bu mercek saydam bir yapıdadır. Bu yapının saydamlığını kaybetmesiyle oluşan bulanık görme probleminekatarakt denir.
Kataraktlı kişiler bu durumu, gözüme perde indi, şeklinde yorumlarlar. Işığın geçişini engellyen bir hastalık olduğundan körlük oluşmasına neden olabilir. Sıklıkla yaşlılıkta ortaya çıkan kataraktın türleri, kişiden kişiye farklılık gösterir. İki gözde birden ortaya çıkar ya da bir gözde başladıktan sonra diğerinde oluşur. Bebeklikte ortaya çıkan katarakta, doğumsal katarakt denir. Bu durumu farketmek aile için zordur. Hamilelikte meydana gelen kızamıkçık gibi bazı hastalıklar ve ilaç kullanımı bu durumun ortaya çıkmasına sebep oluyor.

KATARAKTIN NEDENLERİ
Gözün saydamlığını kaybetmesi sonucu katarakt oluştuğunu söylemiştik. Bu saydamlığın kaybolmasında etkili olan bazı faktörler vardır. Genelde yaşlılıkta ortaya çıktığı için bu hastalığın, göz merceğinin yaşlanmasıyla ilişkili olduğunu söylemek mümkündür.
Göz merceği (lens), etrafı kapalı bir yapı olduğundan, burada proteinler ya da eski hücreler birikir. Bunlar dışarı atılamadığından, gözün saydamlığını kaybetmesine neden olur.
Ayrıca şeker ve tiroid bezi hastalıkları, tansiyon yüksekliği gibi problemler de katarakta neden olmaktadır. Genç kişilerde, alınan darbe, gözü bir yere çarpma, yaralanma sonucu katarakt ortaya çıkabilir. Uzun süre güneş ışığına maruz kalmak da bu sebepler arasında yer alır. Güneş gözlüğü kullanmak göz sağlığı için çok önemlidir. C vitamini eksikliği kataraktın oluşmasını arttırıcı bir risk faktörüdür. Bu yüzden yeterli miktarda C vitamini almakta fayda vardır.

KATARAKTIN BELİRTİLERİ
Yaş ilerledikçe görülme ihtimali artan bir hastalık olan katarakt, her yaşta ortaya çıkabilir. En çok 60 yaşın üzerinde görülmektedir. Kataraktlı kişilerde görülen bazı belirtiler vardır. En önemli belirti, bulanık görmedir. Hastanın görüşü azalır. Işık kamaşması ortaya çıkar ve çift görme ya da çatallı görme meydana gelir.
Bebeklerde bu durumu farketmek zor olduğundan, doktor muayenesi sırasında göze ışık tutularak bir takım fikirler edinilebilir. Bu durumda bebeğin verdiği reaksiyon da çok önemlidir. Erken tanı çok önemli olduğundan 2 yaşına kadar yapılacak bir göz muayenesi, varsa bir çok sorunun çözümünde kolaylık sağlayacaktır.

KATARAKT NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Kataraktın teşhis edilmesi için öncelikle uzman bir göz dokturuna muayene olmanız gerekir. Bu muayene sırasında kullanılan en önemli yöntem, kişinin gözüne mikroskobik olarak bakılmasıdır. Bu yöntemle ve hastanın verdiği fikirler doğrultusunda katarakt teşhisi konabilir. Ayrıca lazer ile inceleme gibi kullanılan metodlarla ameliyat sonrası hastanın ne kadar görebileceği, hekimin, kataraktın büyüklüğü hakkında ve gözün ağ tabakası hakkında bilgi edinmesini sağlayacaktır. Ülkemiz, bu konuda bir hayli gelişmiştir ve yapılacak göz ameliyatları diğer ülkelere göre pahalı değil hatta daha ucuzdur. Yurtdışından da ameliyat olmak için ülkemize gelen hastalar vardır.

KATARAKT TEDAVİSİ
Katarakt, körlüğe neden olan ciddi bir göz hastalığıdır. Katarakt teşhisi konan bir kişi, hastalığın şiddetine bakılmaksızın ameliyat edilir. Katarakt, ilaçla tedavisi olmayan bir hastalıktır.
Tedavide kullanılan metodlardan biri fako yöntemidir. Günümüzde başarı şansı çok yüksek olan, geçerli bir ameliyat şeklidir. Göze, açılan küçük bir delikten girilir. Yapay mercek takılır. Uzun sürmeyen bir ameliyattır ve böylece hasta kısa sürede görmeye başlar. Hastaya narkoz yapmaya gerek yoktur. Göz damlasıyla da yapılabilir ve bir kaç gün içinde görmede belirgin bir düzelme gerçekleşir.
Günümüzde ameliyat için kataraktın büyümesi beklenmez. Erken tanı ve tedavi çok önemlidir. Bu şekilde gözde başka hasarlar olmadan yapılantedavi iyileşmeyi hızlandırır. Körlük oluştuktan sonra tekrar hastanın görmesini sağlamak zordur. Tedavi ne kadar çok gecikirse, görme derecesi de o kadar azalır.
Ameliyattan sonra 15 gün içinde, görmede belirgin bir düzelme vardır. 15. günden sonra artık hasta iyileşmiş demektir. Bu süre içinde, hastanın yaşamı pek kısıtlanmasa da dikkat etmesi gereken bazı konular vardır. Banyo yaparken dikkat edilmeli, hastaya verilen bir kapak göze takılmalıdır. Ayrıca öne doğru eğilmek, göze doğru çok baskı yapacağından buna dikkat edilmelidir. Eğilmemeye özen göstermek gerekir. Bu sırada kesinlikle göz ovuşturulmamalıdır.

AMELİYAT SONRASI DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
• Ameliyattan sonra yaklaşık 20 gün, gözün suyla ya da sabunla temas etmemesini sağlamalısınız. Saçınızı yıkarken başını arkaya eğerek yıkamanız gerekir.
• Mutlaka doktorunuzun verdiği ilaçları zamanında ve düzenli bir şekilde kullanın.
• Bir müddet kitap okumayın ve televizyon izlemeyin. Bu aktiviteler için ameliyattan sonra 10 gün beklemenizde fayda vardır.
• Gözün, kesinlikle ovuşturulmaması gerekir. Ovuşturmak ya da göze basınç uygulamak dikişlerin açılmasına neden olabilir.
• Ameliyatlı gözün olduğu tarafa doğru uyumamaya özen göstermelisiniz.
• Ne zamandan itibaren spor yapılacağına ve araba sürüleceğine doktorunuz karar verecektir. Yapılacak düzenli kontrollerle bu durum belirlenir.
• Dışarı çıkarken koruyucu gözlük kullanmanız gerekir. Güneşil ya da sert rüzgarlı havalar göze zarar verir.
• Ağır bir iş yapmaktan kaçınmalısınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.