Romatoid Artritte Klinik Bulgular

Romatoid Artritte Klinik Bulgular

Hastalık; olguların %75 kadarında yavaş ve sinsi olarak başlar. Haftalar veya aylar süren bir süreçte; artraljiler, sabah tutukluğu ve eklemlerde şişlikler oluşur. Tutulan eklem sayısı da yavaş yavaş artar. Özellikle de el eklemlerinin tutulması başı çeker. Hastalığın %25 kadarı, akut veya subakut başlangıç gösterir. En çok tutulan eklemlerin başında omuz, diz, dirsek, el bileği ve el parmakları gelir. Kalça, ayak bilekleri ve servikal bölgede de özellikle C1, C2 ve temporo-mandibüler eklem daha az tutulan eklemlerdir (Gümüşdiş 1999).

Çok yönlü bir hastalık olan RA tanısını kolaylaştırmak ve bir standarda bağlamak amacıyla “America Rheumatism Assocation” (ARA)’nın yaptığı sınıflama kriterleri oldukça yol göstericidir. Romatoid artrit teşhisi konulan bireylerde toplam yedi kriterden en azından dördünün olması ve ilk beş kriterin de altı haftadan beri devam ediyor olması gerekmektedir. Bu kriterler;

1. Eklemlerde ve çevrelerinde en az bir saat süren sabah tutukluğu
2. Üç veya daha fazla eklemde hekim tarafından gözlenebilen yumuşak doku şişliği- Artrit
3. Proksimal interfalanjial, metakarpofalanjial veya el bilek eklemlerinin artriti
4. Simetrik artrit olması
5. Deri altı nodülleri
6. RF olumluluğu
7. Radyografi: el veya bilek eklemlerinde periartiküler osteopeni veya erozyonların saptanması,

şeklinde sıralanmaktadır (Haris 1997). Genel klinik tabloyu ağrı, tutulan eklemde hassasiyet, hareketle ağrı, şişme, deformite ve eklem hareketlerinin kısıtlanması oluşturur.

Ağrı, RA’lı birçok hastanın en önemli problemidir ve tedavinin en önemli hedeflerindendir. Enflamasyonun devamı ile zaman içinde eklema ve destekleyici yapılarda hasarlanma ve buna bağlı eklem deformitesi gelişebilir. Kıkırdak kaybı ve periartiküler kemikte erozyon, yapısal hasarın karakteristik bulgularıdır. Bu, klinikte, hem eklemin anatomisinde bozukluk, hem de fonksiyonunda kayıp olarak dikkati çeker. Yapısal hasarlanma, geri dönüşümsüz ve ilerleyicidir. Deformite, hastaların %10’undan fazlasında hastalığın ilk 2 yılı içinde, üçte birinde ise hastalık süresince herhangi bir evrede gelişebilir. Kas-iskelet sistemi değişiklikleri RA’nın ana klinik bulgularını oluşturmaktadır. Ancak RA’nın sistemik enflamatuvar bir hastalık olması nedeniyle bu sistem dışında vücudun başka sistemlerinde patolojiler izlenebilmektedir. Anemi, deri altı nodülleri, akciğerlerde fibrozis ve nodüller, kalpte perikardit, gözde keratokonjunktivitis sikka, nöropatiler ve vaskülite bağlı sinir tutulumları, Felty sendromu ve amilodoz RA’nın başlıca sistemik bulgularıdır. Bu tür yıkıcı ve sistemik etkilerinden dolayı erken dönemde RA’in uygun tedavisinin vakit kaybetmeden başlanması önemlidir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.