Plörezi, akciğerleri tamamen saran zarların arasında sıvı toplanmasıyla meydana gelen hastalıkların genel ismidir. Her yaştan insanda baş gösterebilir . Halk arasında zatülcenp adıyla bilinir. Kanserden Tüberküloza, kalp yetersizliğinden romatizmal hastalıklara kadar bir çok nedeni vardır. Yılda 1 milyon kişide plörezi tanısı konulmaktadır. Türkiyede’de çok görülen akciğer hastalıklarından biri olan plörezinin sebepleri yaşlılarda kanser ve kalp yetersizliği, gençlerde tüberkülozdur. Zatürenin neden olduğu plörezilere ise her yaşta olabilir.
Plörezinin belirtileri
Plörezinin belirtileri kuru öksürük, nefes darlığı ve yan ağırısı gibi belirtiler tüm hastalarda vardır.
Ağrı: Hastalığın ilk belirtisi göğüs duvarının tek bir noktasında duyulan ağrıdır. Sırtta, göğüste veya göğsün yan taraflarında olabilir. Ağrınının en önemli özelliği, derini nefes alırken, öksürürken, hapşırırken bıçak ucu batar gibi ağrı olması ve şiddetli olmasıdır. Nedeni, iltihaplanmış akciğer zarlarının solunum hareketleri sırasında birbirlerine temas etmesidir. Hasta ağırının en çok olduğu noktayı parmağı ile gösterir. İşte, bu nokta dinleme aleti ile dinlendiğinde özel bir ses duyulur. Bu ses hastalar tarafından da işitilebilir ve karda yürüme sesi veya meşin gıcırtısı gibidir.
Öksürük: Plörezili hastalarda kuru bir öksürük de hemen her zaman olur. Sebebi, akciğer zarlarındaki öksürük refleksi doğuran noktaların uyarılmasıdır. Plörezi öksürüğü kurudur, öksürük hissedilen ağırıyı artırdığı için oldukça rahatsız eder. Hastalar öksürürlerken hasta olan taraflarının üzerine yatarak ağrıyı dindirmek isterler.
Nefes darlığı: Akciğer zarları arasında biriken sıvının oranına bağlı olarak nefes darlığı da meydan getiri. Nedeni, sıvının akciğerleri sıkıştırarak hareketini engellemesidir. Nefes darlığı, önceleri sadece hareketler sırasında ortaya çıkarken, sıvı miktarı arttıkça hareketsizken bile nefes darlığı hissedilebilir. Sıvı miktarı çok olan hastalar, sırtüstü yatamadıkları gibi, ancak sıvının bulunduğu tarafın üzerine yatmakla rahat edebilirler.